Arjantin denilince akla sadece tango, che guevera ve Maradona gelmiyor…
Arjantin ayrıca dünyaya formula 1 için enzo ferrari kadar önemli olan bir diğer isim juan manuel fangio'yu bahşetmiştir
Göçmen bir İtalyan ailenin oğlu olarak 1911 yılında Arjantin'in balcarce şehrinde dünyaya gelen fangio, otomobillere 13 yaşında bir tamircide çırak olarak çalışmaya başladığında merak saldı.
İşte Bu merak onu formula 1 dünyasının efsanelerinden biri yaptı.
Pistlerin tozunu 23 yaşında yutmaya başlayan fangionun ilk yarış deneyimleri, Güney Amerika’da katıldığı uzun yol yarışlarıdır.
Üstün strateji yeteneği ve sürüş tekniğiyle elde ettiği kısa süredeki başarıları, tüm dikkatleri üzerine çekti ve bu yükseliş ona 1940 ve 41 yıllarında Arjantin ulusal şampiyonluğunu kazandırdı.
ilk avrupa yarışına ise 1948'de arjantinin unutulmayan başkanı Peron'un desteği ile katıldı.
37 yaşında katıldığı bu yarışlarda teknik anlamda rakipsiz konumdaydı. Usta sürüş tekniği karizmatik kişiliği ile birleştiğinde tüm dünyanın hayran olduğu fangio figürü ortaya çıktı.
Formula 1 yarışlarında araçların teknik açıdan karmaşık hale gelmesi Fangio'nun yüksek dereceler alarak yeteneklerini daha iyi göstermesini sağladı. Azmi, sabrı, konsantrasyonu, zihinsel dayanıklılığı Fangio'nun gücüne güç kattı.
1950 yılında Formula 1 Dünya Şampiyonası henüz kuruluş dönemindeyken Fangio 39 yaşındaydı ve rakipleri neredeyse çocuğu olabilecek yaştaydılar. Bu durum rakipleri tarafından bir dezavantaj gibi gösterilirken fangio, yılların kazandırdığı tecrübe ve otomobil bilgisiyle birlikte bu dezavantajı başarıya çevirdi.
Formula 1’in ilk şampiyonu unvanını, takım arkadaşı Farina’ya kaptıran Arjantinli efsane pilot, beş şampiyonluğundan birincisine 1951’de uzandı.
1952 yılında monza’da düzenlenen bir yarışta boynu kırılan fangio geri döndüğünde ise eskisinden daha da hırslıydı.
1954 yılında yakaladığı şampiyonluk serisini dört yıl daha sürdürerek efsanevi beş şampiyonluk rekorunu 46 yaşında kırarak tarihe geçti.
Fangio kariyerinin en önemli yarışlarından birini 1957 Almanya Grand Prix’sinin düzenlendiği Nurburgring pistinde ortaya koydu. rakiplerinin yaklaşık 2 dakika gerisinden gelerek yarışı kazanması kariyerinin önemli noktalarından biri oldu.
Centilmen, cömert, nazik, saygılı, alçakgönüllü, dürüst kişiliği tüm dünyada, özellikle de diğer pilotlar tarafından takdir edildi ve genç pilotlara örnek oldu.
Çok az kaza yaparak dikkatleri üzerine çeken fangio kariyeri boyunca otuzdan fazla arkadaşını kazalarda kaybetmenin üzüntüsüyle, arkasında şampiyonluk rekoru bırakarak yarışlardan çekildi ve bir efsane olarak kaldı. hayatının geri kalanında ise bazı tanıtımlarda eski otomobillerini kullanarak Mercedes-Benz’in temsilciliğini üstlendi.
1995 yılında Buenos Aires’te 84 yaşında İngiltere Grand Prix’sinden bir gün sonra hayata gözlerini yumdu.
Doğuştan gelen sürücülük yetenekleri ve bu yeteneklerini ilerleyen yaşına rağmen ustaca kullanması ile Formula 1 dünyasında “Maestro” diye hatırlanacaktı.
Formula 1’in sembollerinden biri olan Fangio’nun destanlaşan başarısı kendi dilinde, ağzından dökülen şu cümlelerle açıklıyordu:
“En iyi olmak için her zaman çabalamalısınız fakat asla en iyi olduğunuza inanmamalısınız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder