Bu Blogda Ara

26 Ekim 2009 Pazartesi

AYRILIK SONRASI ONUR SAVAŞLARI

Sevgi ne güzel bir şey dimi… ayrılık olmasaydı... Hayır, böyle başlamamalıyım yazıma…
Klişeleri söküp atmak gerek hayattan…
Aşk, sevgi, sadakat, onur ve gurur… Onurlu ve gururlu şekilde aşkı sevgiyi yaşamak her aşk insanı için rüya gibi bir şey.

Bir insanı seversiniz… Tüm kalbinizle. Onunla ilgili güzel şeyler hayal edersiniz ve o hayali sürdürmek o anda hayatınızın gayesi olur. Güzel günlerin hızla akıp geçtiği zamanı yaşarsınız. Bir an yaşam dursun böyle mutluca ölelim istersiniz…

Baktığınız her yerde onu görürsünüz. Alakasız kişileri ona benzetip gecenin kör vaktinde sevgilinizi arayıp “aşkım şu ünlü kişiyi sana benzettim şuan sanki onda seni görüyorum” tarzı karşınızdaki insana egosal tatmin yaşatan sözlerle sevginizi belli ederken aslında kopacak fırtınanın tellallığını yapmış olursunuz.

Bir ilişkide yaşanması gereken “her şeyi” sizinle gönül verdiğiniz kişi, bunu "pardon bir hataydı bunların hepsi” diye açıklaması size ne kadar inandırıcı gelebilir ki…

İlk başta bir erkeği kendine aşık edebilmek için kur yapıp sonra arkadaşız kisvesine bürünen kızlardan hiç bahsetmiyorum bile. İlişkide onurlu olmak yetenek ister. Ama onlar yetenek fakiri insanlardır.

Kısa süre de olsa gönlünüze giren kişiyi atmak çok mu kolaydır? Hep bu bohem sorular tüm ilişkilerim boyunca kafamı kurcalamıştır. Klişelerden uzak bir ilişki sürdürmek benim için hep suya düşen bir hayal olmuştur. Tabi karşımdaki kişi bunu suya düşüren birinci etmendir.

İlişki bittikten sonra bir zamanlar yere göğe sığdıramadığınız kalbinizin kahramanının gerçek yüzünü görme vaktiniz gelmiştir.

Orta çağa dönüp Bizans entrikalarını 21. yüzyılda yaşamaya hazır mısınız? Eğer değilseniz size sadece “ah yazık” diyebilirim. Sizin için artık “eski” olan sevgilinin ilk manevrası sizinle yaşadığı ilişkiyi reddedip "sadece arkadaştık" kisvesine bürünmektir ki evlerden ırak bir durum söz konusudur.

Durumun vahameti ilişkinin gizlenip inkâr edilmesiyle kalmaz. Ayrıldığınız kişi sizi en yakın arkadaşınız sandığınız kişilerle kıskandırmaya çalışıp terbiyesizlik ve ahlaksızlık sınırını zorlar.

İlişki bittikten sonra erkeğin zaaflarını ustaca kullanmayı bilen kızlardır bunlar.. Tabi bu beceri sadece kızın değildir. Saf erkek statüsünün önde gelen kişilerinden olan eski sevgilinin yakın arkadaşı bazen olayda kurban olduğunu ve bir samimiyetsiz olaya çekildiğini hissederek oyundan çabuk döner ki bu da size gerçek arkadaşınızı görmede yardımcı olur.

Bir de bunun tam zıddı olan arkadaş tipi vardır ki, bu konudan bahsetmek bile istemiyorum.

Artık eski sevgili; bu basit kıskandırmaca oyunlarının karşılığında ise kendini ne kadar basitleştiğini görmezden gelip egolarını ozonosfer civarına taşır.

Böylelikle ne kadar iğrençleştiğine ve basitleştiğine aldırmaksızın kendini egosal olarak tatmin eden size karşı intikam alacağını zannedip sizin yakın arkadaşınızla sizin yanınızda öpüşerek, sevişerek veya ona kur yaparak (ki bu en hafifi) alacağını sanan ve büyük bir yanılgı içine düşen kadındır.

Yavaş yavaş eski sevgilinizin gerçek yüzünü tanımaya başlarsınız. İşte kadının gerçek yüzünü gördüğünüz an bundan sonra başlar. Bu durumun diğer bir olumlu yanı ise erkek için gerçek arkadaşını yakından tanıma fırsatını yakalamış olmasıdır.

Kimi onurlu arkadaşlar bu davranışta kullanıldığını çabuk fark ederek yanlıştan erken döner.

Bir de bunun tersi durum vardır ki arkadaşı sandığı kişi sevgilisini tavlamak işin resmen pusuya yatarlar. Bu davranışın sebebi sorulduğunda ise “ben onunla sadece sevişmek istiyorum tek hedefim bu diyerek onur fakiri olduğunu bir kez deha ispat ederler.” işte bu arkadaş gerçek arkadaş olmayıp sahte ve çıkarcı arkadaşlar kervanındandır.

Kendini İsa peygamberin annesi gibi olduğunu gören ama beyinsel olarak onun tam zıddı olan bu insanları hayatınızda acilen uzaklaştırmanız gerekir.

Güzel günlerin ve sözlerin dikkate alınmadığı ilişkide kendini güzel ve bulunmaz Hint kumaşı zanneden şöbiyet güzelimiz kendi menfaatleri doğrultusunda sizin arkadaşlarınızı ustaca kullanmayı bilir.

O zamana kadar yediğinizin içtiğinizin ayrı gitmediği arkadaşlarınız ise bu entrikalara alet olabilmektedir.

İşin ilginç tarafı bu entrikalar ile sizi de bir arada yürütmek bana hep bir bohem gelmiştir.

Bu buğ davranışlar bir kadının ne kadar alçalabileceğinin en iyi kanıtıdır.

Bu tarz kadınlar 90'lı yıllardan sonra trend halini almış bir yaşam tarzını anlamadan benimseyen kişilerdir. Bu yaşam tarzını anlamadan yaşayanlar ise selin sürüklediği kütüklerden farksızdır. “Carpe Diem” (anı yaşa) diye bilinen bu yaşam tarzının felsefesini bilmeden sadece görselliğine kapılan sığ zihniyetler kendine açılan yaraların farkında bile değildirler.

Hayatta hiçbir şeyden pişman olmayacakları için anı yaşa felsefesinin büyüsüne kapılan bu onur ve ahlak fakiri bedenlere sahip olanlar zamanı gelip ayakları yere bastığında pişman olmak için zamanın çok geç olduğunu fark ederler.

Ve o pişmanlıkla yaşamaya mahkûmdurlar.

Sevgili Emel Müftüoğlunu anarak söylemek isterim

Evlenilecek kız var, eğlenilecek kız var.
Doğru bir tespit kanımca.

4 yorum:

  1. yazını bir solukta okudum. o kadar ince noktalara değinmişsin ki yer yer evet dedim. fakat yaşanmışlık ve o kadar gözlemden sonra finali öyle bir bitirmişsin ki:) işte o olmadı...
    erkeklerin ihtiyaçları, para, iş ve zevke dayanmaktayken
    kadınlar, güven, iletişim, saygı ve sevgiye ihtiyaç duyarlar...
    hadi canım sende diyebilirsin...deme çünkü ben bunu bir çok şeyi aşmış kadınlar için söylüyorum:)

    YanıtlaSil
  2. yazımı beğenmene sevindim gerçekten. bahsettiğim kadınlar dünyayı kendi etrafında dönüyormuş gibi gören uzak durulası kadınlardır.

    gerçek sevgi arayanlara ise vereceğimiz güven iletişim sevgi ve saygı her zaman vardır :)

    YanıtlaSil
  3. Yazın hafif bile kalmış Fatih abi!
    Yazındaki harflerin hatta boşlukların dahi tümü, Türkiye'de sayıları son yıllarda artmakta olan bu "Sex and the City" ve "Desperate Housewives" karılarının alayına girsin....

    YanıtlaSil