Bu Blogda Ara

28 Nisan 2010 Çarşamba

Ahlak Farkı

Son yıllarda hayatımıza girmiş aptal bir futbol deyimi var. İdeolojik futbol. Bu tip insanlar futbolcunun yeteneğini görmezlikten gelip sadece ideolojilerine takılır ki insanın deliresi gelir. Tabii ki bahsettiğim sağcı ve solcu futbolcular.

Türkiye’de de vardı bu bir dönem. Mesela Kemalettin Şentürk. Koskoca kariyeri boyunca bir İsrail takımına attığı golden başka hiçbir pozisyonda hatırlanmayan bir futbolcu benim için Kemalettin. Kötü futbolcu değildi ama övüldüğü kadar iyi de değildi. Bunlardan bir tane de İtalya da var takımımı satmam ideolojimi satmam diye geziyordu. Sonra Ukrayna’ya transfer oldu falan. Velhasıl bahsettiğim bu olaylar futbolda başkalarının rüyasını gören hiçbir zaman kendi olamayan insanları pek memnun eder. Tabi hep sol cenahta yok böyle tipler. İşte hayatta en nefret ettiğim adam. Di Canio Özellikle yaptığı rezilliği inkar etmesi onu daha da iğrençleştiriyor. Geçen videolarımı karıştırıyordum. Ve bu adama tekrar denk geldim. Roma maçında attığı gole. Golden sonra yaptığı “Mussolini Selamı” tek kelimeyle Tek kelime ile iğrenç...
İtalya’daki faşist tutumun yansımalarını geçtiğimiz yıllarda İspanya’da da yaşadık...
İspanya-İngiltere arasında oynanan milli maçta, İspanyol taraftarlar İngiliz futbolculara ırkçı hareketlerde bulundu...
Tekrar dönelim Di Canio’ya...
Maçtan sonra verdiği demeçlerde yaptığı hareketin hiçbir siyasi yönü olmadığını söylüyordu...Koca bir yalan... Resmen Mussolini selamıydı bu... Di Canio... bence bir sporcuda olması gereken en önemli özellik ahlak. Ama İtalyanda maalesef yok...
Şimdi dönelim 1990’lı yıllara
İtalya yine aynı İtalya...
Ama tek bir fark var...
O da Maradona...
Şimdi diyeceksiniz ki “Aman efendim, Maradona’da ahlaklı mıydı?”
Hani bir dönem uyuşturucu kullanmıştı ya...
Bunu kendisi de kabul ediyor zaten...
Arjantin’de Maradona’nın hayatını anlatan kitaptaki ifadeler aynen şöyledir:
“İtalya'da 1991'deki doping olayı Maradona'ya göre İtalyanların intikamıdır. Çünkü Arjantin 1990 Dünya Kupası'nda İtalya'nın önünü kesmiştir...
Benden intikam alınacağı belliydi. Ben buna Antonio Matarrese'nin (İtalya Futbol Federasyonu Başkanı) dopingi diyorum. Çünkü analiz yaptırdıkları laboratuvar şüpheli; üstelik sadece benim durumumda değil. Sadece ben olsaydım, İtalyanlar hiç araştırmazdı zaten. Bu doping intikamdı, çünkü Arjantin İtalya'yı elemişti ve onlar milyonlar kaybetmişti.”
1990 yılında İtalya’daki Dünya Kupası’nda yaşanan bir olay her şeyi daha iyi açıklıyor...
İtalya ile Arjantin arasında İtalyanların karşılaşmada o taraftarlar “İtalya” değil, “Arjantin ve Maradona” şeklinde tezahürat yapmışlardı...
Çünkü Maradona, İtalya’nın Napoli takımında forma giymişti ve orada şampiyonluk kazanmıştı...
En önemlisi de “sevgi” kazanmıştı...
Sorun nerede biliyor musunuz?
Maradona, 1986 yılında İngiltere’ye attığı golden sonra, golü elle attığını kabul etti...
Çünkü, Arjantinli yıldız bunu söyleyecek kadar ahlaklıydı...
Paolo Di Canio ise yaptığı çirkin hareketi kabul etmiyor... Yani o kadar ahlaksız…

Yıllar geçip Di Canio’nun yaptığı selam tarihin tozlu raflarında yerini alınca futbol sevgisiyle dolu olan fanatizm ve holiganizm çukuruna düşmemiş olan hiçbir İtalyan Di Canio için iyi şeyler düşünmeyecek.

Arjantin’in efsane isimlerinde Peron’ Don’t cry for me Argentina der. Yani benim için ağlama Arjantin…

Evet,

Futbol dünyasından silinip gittiğinde İtalya senin için ağlamayacak Di Canio.

Diyeceksiniz ki hiç mi iyi yanı yoktu bu futbolcunun. Elbette vardı. West Ham United’da oynarken boş kaleye gol atacağına sakatlanmış kaleciyi görüp maçı durdurdu. Yaşamı boyunca bu örnek hareketiyle değil faşizm selamıyla anılacak…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder